90'lı yıllarda Türkiye'de aydın cinayetleri işlenmiştir, aydınların ortak özelliği aydınlanma taraftarı olmaları, çağdaş yaşamı benimsemeleri, Fars mollaları aleyhinde yazıları-kitapları-faaliyetleri olması, hatta bazılarının iyi derecede Farsça bilmeleri idi. 2' binli yıllarda ise Türkiye'de cinayetler eski Fars ajanları ve İran aleyhine çalışanlar üzerine yoğunlaşmıştır. Mollalar çoğu zaman kiralık katillerine (A.Simitko, L. İsmaili) ödemeyi eroinle yapmıştır. Türkiye bu cinayetlere bazen karşılık vermiştir.
90'lı yıllarda İran'da yazarlar cemiyeti üyeleri cinayetlere kurban gitmiştir. Yazarların tamamı demokrasi ve aydınlanma taraftarı, çağdaş yaşamı arzulayan insanlardı. Yazarların cenazelerine binlerce insan katılmış, katiller bilinmesine rağmen şeytanın karşısında insanlık aciz kalmıştır. 80'li yıllarda mollalar rejimi ele geçirdikten sonra 10 binden fazla insanı öldürmüşlerdir, bazen boğdurmuşlar, patlatmışlar, silah sıkmışlar, potasyumla kalp krizi geçirtmişlerdir, bazen günde onlarca kişiyi idam etmişlerdir. Mollalar, rejimlerine inanları bile binerli gruplar halinde İran-Irak savaşında insan dalgasıyla ölüme göndermişlerdir. Bugünde rejimlerine tehdit gördüklerinde insanları gruplar halinde idam etmektedirler.
Irak'ta bugünlerde düzenlenen gösterilerde insanlar kaçırılarak öldürülmektedir. Irak'lılar katilleri bilmektedirler ancak ellerinden gelen yoktur. Kanser vücuda işlemiştir. İran-Irak savaşında 1 milyondan fazla insan ölmüştür.
Avrupa'da geçtiğimiz yıllarda rejim muhaliflerine karşı cinayetler işlenmiştir. Ortadoğu'da molla rejiminin nüfuz ettiği bölgelerde gücüne göre katliyamlar yaşanmaktadır; Gücü zayıfsa hedefler kiralık katiller-ajanlar-şebekeler vasıtasıyla, Suriye gibi ülkelerde toplu katliyamlar, Lübnan'da ise komple limanı havaya uçurarak cinayetler çeteler-terör grupları vasıtasıyla sürdürülmektedir.