Etnik istila zaman içinde karşı tedbirlerde yetersiz kalan her uygarlığın sonunu getirmiştir.
Etnik azınlıkların aşırı üremesiyle yerleşik çoğunluğa üstün gelmeleri görülen bir durumdur. Türkiye'de 80'li yıllarda batı tandanslı uygulanan aile planlamasının daha eğitimli olan Türkleri hedef aldığı aşikardır, doğu ve güneydoğu bölgelerinde bu uygulama görülmemiştir, etnik siyasi partilerin oy sayıları, bölgedeki nüfus artışı, diğer bölgelerde de görülen oylar ve sayılar bunu kanıtlamaktadır.
Savaşlardan kaçanların, kavimler göçünün de yerleşik çoğunluğa üstün geldikleri geçmişte görülmüştür. Türkiye'ye geçmişten günümüze İran ve Afganistan'dan kaçanlar milyona ulaşırken, Suriye'den kısa sürede 5 milyon mülteci göçmüştür, Irak ve Ukrayna'dan da ciddi bir rakamı üstüne eklerseniz, bunların yanında ekonomik sebeplerle ülkelerinden batıya geçerken kullanılması sebebiyle Türkiye'de ciddi nüfus değişimleri görülmüştür.
Yerleştirme-beton-toprak satın alma polikalarının İsrail'in Filistin'e üstün gelmesindeki etkisi yatsınamaz. Türkiye son zamanlarda beton ekonomisinin sarmalındadır. Türkler kendi ülkelerinde yabancıya satışlar nedeniyle emlak edinememektedir. Türkiye'de 2022 itibariyle bu yolla 1.5 milyon yabancının yerleştiği bilinmektedir.
2022 yılında 3.5 milyon Türk vatandaşının vize başvurusu yapması bilinsede dönüş yapanların rakamıyla ilgili bilgi yoktur. Türkiye yabancılar, kaçkınlar ve etnik azınlıklar için cennetse, Türkler için Osmanlı'nın son dönemi gibidir.
Türkiye Cumhuriyeti büyük fedakarlıklarla kurulurken Türklerin oranı % 95 seviyesindeydi, bugün batılı kaynaklar Türklerin Türkiye'de ki nüfus oranını %70-75 aralığında göstermektedir. Bozulmanın seksenlerde ve son 20 yılda hızlandığı bilinmektedir, bu hız sürerse Türkiye'de Türkler 50 yıl içinde çoğunluğu kaybedecektir.