Yolsuzluklar; yetkiyi kötüye kullanma, suistimal Türkiye'de tüm hızıyla sürüyor. Benim hırsızımsa görmem, liyakati sen uygulayacaksın mantığı egemen. Hal böyle oluncada yöneten parti değişse de yolsuzluklar devam ediyor.
Bize gelen iki belgeden biri, bir büyükşehir belediye başkanının kolundaki yüz bin sterlinlik İsviçre özel yapım kol saati, diğeri ise su faturası oyunuyla sahildeki 5 yıldızlı otele çökmeyle ilgili.
İddialar bunlarla sınırlı değil tabiki; seçildiği günden beri Türkiye genelinde seçim çalışması yürütenler var, medyaya oluk oluk para akıtanlar var, yalakalık yetmiyor olacak ki hepsinin kendi medyası da var, 1500 dairesi olduğu iddia edilen var, beton teröristi müteahhite referans olan var, bölücü terörü destekleyen var, önceki dönemin yaptığını yok ederek kamuyu zarara uğratan var, trol ordusu kuranlar var. Ülkenin makus talihi değişmeyecek gibi.
Türkiye'nin en büyük büyükşehirinin yıllık bütçesi 115 milyar liradır, buna karşın yapılan gözle görülür bir uygulama yok, Türkiye'nin asker, polis bütün harcamalarının yapıldığı genel bütçesinin 40 ta 1 i kadar olan bu rakam balkan ülkelerinin çoğunun yıllık bütçesinden fazladır, üstelik ülkeler bu rakamdan polis, asker gibi ülkenin ihtiyaçlarını da karşılamaktadırlar. Türkiye'deki büyükşehirlerin devasa bütçelerinin karşılığı devasa eserler henüz görülmemiştir, ancak yolsuzluk ve beceriksizlik ortadadır, medyaya para akıtmak ise pisliği halının altına süpürmeye benziyor, sorunları çözmüyor.