Fransa'nın Cezayir'i işgali ve soykırımı tarihte bilinen ilk soykırımlardan biri olarak değerlendirilir, Hitler'in bu soykırımdan ilham aldığı düşünülür.
Avustralya'lı tarihçi Ben Kiernan 1830 yılından işgalin tamamlandığı 1875 yılına kadar soykırımın gölgesinde 825.000 yerli Cezayirli öldürüldü, demiştir. 1833' teki bir Fransız komisyonu; Şüphe üzerine yargılamadan insanları öldürdük, ölüme gönderdik, yapılanlar barbarlık ötesiydi yazmıştır. O dönem 3 milyon olan Cezayir nüfusunun 1 milyona yakını soykırımdan geçirilmiştir, o dönem rakamıyla 50 milyon frank değerindeki bütün mallarına el konulmuştur.
1830' dan 1962 yılına kadar işgalin son 8 yılında sadece paraşütçüler tarafından 24,000 Müslümanı işkenceden geçirip, 3024 kişiyi yargısız infazla öldürdüklerini generalleri Le Monde gazetesine 2000 yılında itiraf etmiştir. 1945 yılındaki Setif ve Guelma şehirlerinde 45,000 Cezayirli, Fransız askerleri tarafından öldürülmüştür, yargısız infaz görüntüleri internette bulunmaktadır. Katliamın sebebi ise sivillerin 2. Genel (Dünya) Savaşın bitimini Cezayir bayrakları ile kutlamalarıdır, göstericilerin üzerine makineli ateşi açılmıştır.
Fransa aynı zamanda Güney Afrika'da uygulanan türde etnik ayrımcılığı (apartheid) ilk uygulayandır. Kanton uygulamasıyla kullanılmadığı gerekçesiyle halkın topraklarına Fransız koloni yönetimi tarafından el konulmuş Arap ve Berberiler kurak çöllere sürülmüştür. Asimilasyon modeli olarak Arap ve Berberiler eşya (nesne) olarak görülüyor, vatandaşlık, oy kullanma, mahkeme gibi hakları bulunmuyordu buna karşın Cezayir, Fransa'nın bir parçası olarak yönetiliyordu.
1830 yılında işgal edilen ve bağımsızlık mücadelesi başlatan Cezayir halkı, 1945 yılından sonraki yıllarda 1,5 milyondan fazla kurban vermiştir. 1962 yılında bağımsızlığını kazanan Cezayir'in nüfusu 10 milyon kişiydi. Rakamlar Cezayirli Müslüman halkın neredeyse %15 inin yeni bir soykırımdan geçirildiğini göstermektedir.
Fransa kanlı Cezayir işgaline gerekçe olarak Osmanlı'nın çöküş döneminde 1827 yılında fotoğraftaki toplantıda Cezayirli Dayı Hüseyin Paşa'nın Fransa konsolosunu elindeki yelpazeyle vurarak kovması olarak göstermiştir.
1915 olaylarını soykırım olarak parlamentosunda kabul eden ve itiraz edeni mahkemede cezalandıran, düşünce özgürlüğünün olmadığı Fransa'nın Cezayir'deki katliamlarını Türkiye maalesef soykırım olarak kabul etmemiş, tanımamıştır, Arapları, Berberileri yalnız bırakmıştır.