29 Ocak 1988/1990 olayları, yıllarca baskı altında yaşamış, bugün bile en temel haklarından yoksun bırakılmış Batı Trakya Türkleri'nin baskılara direniş gösterdiği gündür. Gümülcine Türk Gençler Birliği ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Derneği, Yunanistan Yargıtayı tarafından isimlerinde Türk ibaresi olduğu gerekçesiyle 4 Kasım 1987'de kapatılmıştır. Kararı Türkler 5 Ocak 1988'de öğrenmişler ve 29 Ocak 1988'de Gümülcine Eski Camii'nden Valiliğe kadar 20 bin Türk'ün katıldığı bir yürüyüş düzenlemişlerdir.
Yıllardır asimilasyon politikaları altında ezilen soydaşların yürüyüş kararı almasındaki sebeplerden birisi de 24 Ocak'ta İstanbul'daki Batı Trakya Türkleri Derneği'nin düzenlemek istediği protestoya Yunanistan'la ilişkileri geliştirmek isteyen Turgut Özal yönetimi'nin izin vermemesidir. Anavatan tarafından yanlız bırakıldıklarını düşünen soydaşlar Azınlıklar Yüksek Kurulu öncülüğünde 25 Ocak'ta mücadele kararı almış, kararı Mehmet Emin Aga duyurmuştur. Okullar bir gün süreyle kapalı kalmıştır. Yunanistan 29 Ocak yürüyüşüne izin vermemiş ve kararı yerel radyolardan Yunanca ve Türkçe duyurularla bildirmiştir. Bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu'nun konuşmasının ardından dağılmaya başlayanları polisin tutuklamaya başlamasıyla olaylar büyümüş, çatışmaya dönüşmüş, Türklerden yaralananlar olmuştur.
29 Ocak 1990 yılında olayları anmak isteyen Türk'lerin Eski Cami'de mevlit okutmak istemesi üzerine 28 Ocak'ta yerel radyolardan Solakidis isimli bir Yunanlı'nın bir Türk tarafından öldürüldüğü yalan haberi yayılmış Türk'lere ait 400 den fazla işyeri tahrip edilmiştir. Helsinki Gözlemevi raporunda tahrip edilen dükkanların tamamının Türklere ait ve 400 civarında olduğunu, zararın yarım milyon dolar olduğunu teyit etmiştir. Gümülcine Müftüsü Mehmet Emin Aga ve Bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu beraberindekiler taş, sopa ve bıçaklarla yaralanmış, Yunan polisi Türklerin toplanmasına da Gümülcine Türk Gençler Birliği'ndekilerin çıkışına da izin vermemiştir. 1990 tarihli ABD İnsan Hakları Raporu polisin taraflı davrandığını teyit etmiştir.
Yunanistan, İskeçe Türk Birliği'nin AİHM'de açtığı davada mahkum olmasına rağmen derneği açtırmamış, Rodop ili Türk Kadınlar Derneği'de açılamamıştır. İskeçe (İskeçe ili), Gümülcine (Rodop ili), Dedeağaç (Evros ili) bölgelerinde Lozan Antlaşmasıyla hakları garanti altına alınmış Türkler çoğunluk oldukları bölgelerde asimilasyon ve göç ettirme politikaları sonucu bugün azınlık durumuna düşmüşlerdir.
AB Troyka'sı bugün Kıbrıs'ta ellerini ovuştururken Batı Trakya Türkleri'nin en temel insan haklarını görmezden gelmekte, eğitimden ifade özgürlüğüne, vakıflarını yönetebilmekten, dini özgürlüklere varan baskılara seyirci kalmakta, iktisadi kalkınmalarına hiçbir katkıda bulunmamaktadır.
Foto: Batı Trakya Türk Cumhuriyeti
ilgili makale