Türkiye İzlenimleri
Her gurbetçi Türk gibi bizde ayrı kalamıyoruz bir türlü. Gözümüz, kulağımız,gönlümüz hep Türkiye'de. Gittiğimizde ise hep boğazımızda birşeyler düğümleniyor. Bu kadar kötü olamaz diyoruz hep.
Bu ziyarette daha az taksiye, daha çok metrobüs ve otobüs gibi toplu taşıma araçlarına binmeyi tercih ettim.
Metrobüs paket servis
Sıkça duyduğumuz metrobüs aslında bir zulüm ve körüklü otobüsden başka birşey değil. Daha çok yolcu alması için koltuk sayısı az yolcular paket düzende ve otobüs şoförünün insiyatifine göre savrularak yolculuk yapılıyor. Yolcular her kapıdan binebilir ve inebilir. Metrobüs yolunu kullanması en büyük avantaj. Engelliler için asansör var ama dediğim gibi engelsiz yolcu için bile zor, ben de zaten yaşamın içinde nadir engelli gördüm.
Dolmuş Mafyası
İstanbul'da anladığım kadarıyla böyle bir olgu var. Bazen uçak kadar hızlı ve yarış pistindeki kadar akrobatik, aslında olmayan duraklara gelince ise kaplumbağa kadar yavaş oluyorlar.
Angara Pavyonu
Havaalanı yolundaki ışıklandırma tam bir zevksizlik örneği. Angara'nın bağları söyleyip, kolları kaldırasınız geliyor. Çok katlı beton binaların verdiği göz rahatsızlığını böylece kapatmaya çalışmışlar.
Beton,taş,asfalt
Ankara ve İstanbul'da hemen gözünüze 30 kata kadar ulaşmış beton binalar, taş ve asfalt birbirine yaslanmış sokaklar ve asfalt yollar çarpıyor. Yeşil alanlar saksı misali.
Müteahhit Oligarklar
Düzensiz şehirleşmenin birincil suçlusu onlardır. AKP'yi en çok sevenler müteahhitler. Kolay uyum sağlamışlar alavere, dalavere düzenine, zaten eskiden bilirsiniz suya batmaz, yanmaz, ıslanmazdır onlar.
Rejimin propaganda makinesi
Otoriter rejimi sorgulayan Yok. Ankara ve İstanbul halinden memnun. Devalüasyon,yolsuzluk,yaşanabilir uygar şehirler ne derseniz deyin, Medya, Kuzey Kore medyasını geçmiş durumda.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,develer tellal iken pireler berber iken, eşek mühürdar, katır silahtar iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken
bir Usta ile bir de Çırak varmış ...
.jpg)
.jpg)
.jpg)
