Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu ilk günden itibaren Atatürk'e ve onun devrimlerine(inkılaplarına),ilkelerine,modern Cumhuriyet'e karşı olan zümre durmamıştır ve durmayacaktır da.
Bugün hedeflerine her zamankinden daha yakındırlar.
Fütursuzca amaçlarını,yollarını söylemekten kaçınmazlar.Demokrasi'nin zaaflarını iyi bilmektedirler ve kullanmaktadırlar.
Sofistikedirler.
1920 ve 30'larda yurdun çeşitli bölgelerinde silahlı isyanlara girişmişler,başaramamışlar.1950 ve 60'lı yıllarda demokrasiyi kullanıp iktidara geldiklerinde dikta rejimine yönelmişler başaramamışlar.1980 ve 90'lı yıllarda bu sefer hem silahlı hem demokratik mücadeleye yönelmişler başaramamışlardır.
İşbirliği içindedirler.
Bugün artık rejime ilk günden itibaren karşı olanlar,dinciler ve bölücüler işbirliğine gitmeye karar vermişlerdir. İki tarafında istekleri ve hedefleri bellidir,anlaşmışlardır.
Silahlıdırlar ve örgütlüdürler.
Sınır komşularının birinde bir tarafın silahlı gücü diğerinde ise öbürkülerin silahlı gücü mevcuttur.İki kesimde İşadamları,vakıfları ve örgütleri sayesinde zengin kaynaklara sahiptir. Medyanın neredeyse tamamı ellerindedir.Yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda bağlaşık kuruluşları vardır.
Önlerinde engel kalmamıştır.
Tarihin aksine bugünkü durum fark ihtiva eder.Bugünkü yönetim önce kendine karşı olabilecek güç odaklarını eritmiştir.Bunlar arasında işadamları,medya ve ordu bulunur. Önlerinde örgütlü veya kurumsal bir güç veya denge merkezi yoktur.
Atatürkçüler zayıflatılmış,kandırılmış,bastırılmıştır.
Karşı Devrim yakındır.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
