Emlak fiyat artışları tüm zamanların rekorunu kırmış durumda. Balon şiştikçe patladığında kopacak gürültü de büyük olacak gözüküyor.
Sığ hükümetler emlak-konut fiyatlarını yaptıkları uygulamalar, çıkardıkları kanunlarla şişirdikçe şişiriyor, sektöre verilen desteklerle şehirler betona boğulmuş durumda. Örneklemek gerekirse Türkiye'nin $250.000 dolara yabancılara ev satarak (bedavaya; ev al, vatandaş ol, sat veya değeri düşmeyeceği için, daha da değerlensin) vatandaşlık vermesi. Uygulamayla vatandaşlığa geçmek isteyen kişi başka hiçbir yatırım ve özellik aranmadan kısa süre içinde vatandaşlığa geçmekte. İngiltere'de ise az depozitle ev sahibi olunması; uygulama başlayınca konut fiyatları şehirlerde %30 a varan artışla karşılaşmıştır. Finans kurumları ise ilk evini alanlara kolaylık sağlayacağına tam tersine ilk evden sonra ev alanlara geniş kolaylıklar ve finansman sağlamışlardır. Emlak simsarları türemiş, yüzlerce konuta sahip olan çok sayıda emlak simsarı en temel insan haklarından olan bireylerin yaşayabileceği konuta sahip olmasını engellemiştir.
Rakamlar, İngiltere'de 30 milyon, Türkiye'de 20 milyon civarında konut olduğunu ortaya koymaktadır. İngiltere'de 2 kişiye bir, Türkiye'de ise 4 kişiye bir konut yeterli olacakken, iki ülkede de yurtdışı yatırımcılara konut satılmakta, iki ülkede de emlak simsarları yüzlerce konutluk portföylerinin üstünde oturmaktadır.
Yukardaki ve benzeri uygulamalarla emlak fiyatları şişirilmekte, şişen fiyatlardan borçlanılmakta, balon patlayınca, bankalar ve finans kurumları batınca ise faturayı ödemek 2008 krizindeki gibi vergilere yapılan zamlarla herkese düşüyor.