Kriminal şiddet sürüyor, halk terörize olmuş durumda. Esnaflara ve dükkan çalışanlarına yönelik saldırılarda geçen yıl ülke genelinde 42.000 den fazla saldırıyla rekor kırılmış durumda. Saldırıların çoğu ruhsatını kaybetmemek, göze batmamak gibi sebeplerle bildirilmiyor. Zaten kira ve vergi artışı, kart ödemeleri ücretiyle geliri düşen esnaf, yükselen şiddet, hırsızlık, yağma olaylarından en çok etkilenen kesim. Esnaf çoğu zaman polis ve adli mercilerin ayrımcılığından da muzdarip olmuş durumda. Ülkede ilk 6 ayda 2870 dükkan kapandı, bu rakam sadece 5'ten fazla şubesi bulunan mağazaları kapsıyor.
Balta, pala, bıçak, iğne, asit, şişe, tabanca gibi silahlarla hergün 115 esnaf saldırıya uğramakta, sözlü saldırı, tükürmek, küçük kriminal zarar gibi suçlar çoğu zaman bildirilmemektedir. Saldırılar bazı bölgelerde neredeyse hergün görülmekte, özellikle küçük esnaf haftada en az bir kere saldırıya uğramaktadır. Saldırganın hazırlıklı gelmesi, çoğu zaman çeteyle beraber hareket etmesi, kamufle olması, buna karşın esnafın sürekli kayıt tutan kameralı ortamlarda çoğu zaman eli kolu bağlı olması, adresinin ve isminin bilinmesi, kaçanın değil kalanın hatalarına bakılan günümüzde esnaf legal anlamda zayıflatılmış vaziyette.
İngiltere Türkleri'nin en fazla çalıştığı sektör esnaflık. Bizim de duyduğumuz çok sayıda şiddet, hırsızlık ve yağma olayı bulunmaktadır. Bu saldırılar özellikle marketlere-bakkallara yönelmektedir. Bizim duyduğumuz ondan fazla olay buraya detaylı yazılamayacak kadar terör içermektedir, bunlar arasında silahlı soygun, bıçaklama, darp sonucu ağır yaralama olayları bulunmaktadır. Esnaf çoğu zaman bu saldırıları, işlerini ve müşterilerini kaybetmemek için görmezden gelmekte veya küçümsemektedir. Güvenlik ve sağlık tedbirlerine öncelik verilmelidir. Her saldırının bir travma olduğu unutulmamalıdır. Esnafın bulunduğu mahalle ve yakın çevre de olaylardan etkilenmektedir. Kapanan her dükkanla yaşanan iş ve aş kaybı, çalışanından işverenine, yan sektörlere ve ailelere varana kadar geniş bir çevreyi etkilemektedir.