Anasayfa » çetin güney
El-Magrip ülkesi FAS
19 Ağustos 2013, 13:47
çetin güney
İçimdeki çocuk yeniden nefes almaya başlıyordu. An ların Ara lara girdiği suni bir nefes alma benimkisi. Belki de adımdan gayrısını bilmediğim bir hayat öpücüğü.Teni farklı,dili farklı,coğrafyaları terlemiş insanların arasına karışmak ya da kaçmak bu şehirden.Gitmek vardı eylemlerin sonunda. Merhaba El-Magrip.Merhaba FAS.
Anlamı en batıdaki yer olan Fas ın hem Akdeniz, hem de Atlas Okyanusu’na kıyısı vardır. Afrika’nın Avrupa ya en yakın Cebelitarık bölgesine yakınlığı, Arap,Berberi ve önceki hakimiyetlerindeki İspanyol,Portekiz ve Fransız etkileri de eklenince bu ilginç coğrafyada ilginç bir kültürel mozaik oluşmuş.Yeni bir kapı bulmuştum Fas’da.İlk açılan Kazablanka ardından Marakeş ve diğerleri.
| 12.yy da Berberi Köyü olan Kazablanka ‘ya 16.yy da Portekizliler şehrin ilk temellerini atmışlar.18.yy da dönemin sultanı Sidi Muhammed Bin Abdullah şehri yenilemiş. Daha sonraki yıllarda İspanyol tüccarlar şehre yerleşmeye başlayınca ve 20.yy da Fransız egemenliğiyle gelişmeye devam şehir, bu gün Fas’ın en büyük şehridir. Arapça da Dar-ül Beyza, İspanyolca da beyaz ev anlamına gelen Kazablanka günümüzde Fransız etkisinin ve şehirleşmesinin fazlasıyla görüldüğü modern bir şehirdir.
Dünyanın en büyük ikinci camisi olan ve 210 metre ile en yüksek minaresiyle ünlü II.Hasan Cami, Eski kent Medina,Saat Kulesi ve unutulmaz Casablanca filmindeki Rick in barı Kazablanka’nın simgeleridir.Saat kulesinin bulunduğu büyük meydandaki ana kapıdan eski kente girdiğinizde daracık sokaklarda Arap mimarisinin örnekleri arasında çarşı ve pazar yerleri ile karşılaşırsınız.Eski kenti okyanus kıyısına ulaştıran labirent gibi sokaklarda geçmişten izlerle buluşmak ve ardından şehrin hemen hemen her noktasından gözüken II.Hasan Camisi ve Atlas Okyanusuyla göz göze gelmek Kazablanka daki en güzel yürüyüş rotalarındandır.Güzel bir gün batımı sonrası ünlü yönetmen Michael Curtiz in Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman ın yer aldığı Casablanca filimin sembolü Rick in barında ister piyano eşliğinde canlı müzik dinleyip,isterseniz II.Dünya savaşında Amerika’dan sürgün edilen Rick Blane nin bu şehre gelip işlettiği barda unutulmaz film Casablanca’yı seyredebiliriniz.Beyaz kent Kazablanka sonrası yeni bir Fas kenti Marakeş ile buluşuyorum.
| | Eski kent Medina sı,yeni kent Gueliz bölgesi, 800 yıllık Al-Kutubiye Camisi ve 70 metrelik görkemli Al-Kutubiye Minaresi,Jemaa El-Fnaa ( kıyamet meydanı),geleneksel çarşıları,kenti çevreleyen surlar, El-Badi Sarayı,botanik bahçeleri,müzeleri ile Marakeş adeta zamanın ortaçağda durduğu bir şehirdir.Şehrin mimarisinde kızıl renk hakimdir .Atmışlı yıllarda çiçek çocukların en önemli buluşma yeri olmasında kim bilir bu nedendir.Renklerin büyülü bir tanımı vardır Fas’da..Fas ın ruhunun gizli olduğu Marakeş de rengin adı kırmızıdır.
Ateş üfleyenler ,yılan oynatıcıları ki kendilerine yılan terbiyecileri diyorlar, seyyar diş çekenler,falcılar,hikaye ve masal anlatıcıları,akrobatlar,kınadan döğme yapanlar,tedavi ediciler,hokkabazlar,maymunlarıyla fotoğraf çektirenler adeta zamanı durdurur ve farklı görüntüler sunar kıyamet meydanı anlamına gelen Jemaa EL-Fena da.
| Güneş Kutubiye minaresinin ardından alçalmaya başladı mı gecenin sessizliği yer almaz bu meydanda. Aksine daha da hareketlenir meydan. Seyyar sandalye ve masalar kurulur.Demir ayakalı platformlar üzerinde açık hava lokantaları kurulur meydanda.Yemek kokuları ve dumanları kaplar meydanı.Dansçıların ritmlerine faytonların sesleri,yemeklere davet eden garsonların seslerine yılan terbiyecilerinin kaval ve tef sesleri karışır.Yabancıların meraklı bakışları arasında binbir gece masalları anlatmaktadır yaşlı bir Marakeşli. Anlattığı dili bilmesenizde masaldaki ritimlerle geçmişe uzanmamak mümkün değil.Kendinizi sahraya açılan kervan yollarının kapısı Marakeş ten belki de Timbuktu’ya giden bir kervanda bulursunuz.Bilinenle bilinmeyeni buluşturur kıyamet meydanı.
Meydanın çarşıya açılan bölümünde hareket gün içindeki hareketi aratmamaktadır. Baharatlardan,el işçiliği ahşaplara,kilimlerden,deri ürünlerine,bakır işlerinden.müzik aletlerine her türlü geleneksel motifler taşıyan nesnelere rastlamak mümkün bu çarşıda.Tabi ki öncelikli kural çarşıda her yerde olduğu gibi pazarlık.Farklı yönden girdiğiniz kapı ile açılan çarşı farklı bir kapıdan insanı yeniden kıyamet meydanına sürükler.Fas’ın en yaygın yemeği olan et ile yapılan Tanjine kokularına kebapların kokuları karışır.Her damak tadına uygun yerel yemekler tadmak mümkündür meydanda.Yemeklerde genellikle sebze,et ve çeşitli baharatları kullanılan Faslılar yaşamın her alanında olduğu gibi mutfağında da farklı kültürlerin etkileri buluşturmuştur.Yemek sonrası meydanı kuş bakışı gözlemleyebileceğiniz balkon cafelerde şekerli nane çayı oldukça keyifli bir dinlence olacaktır.
Fas da Casablanca ve Marakeş dışında kültürel başkent olarak tanımlanan ortaçağ’ın önemli kentlerinden Fez, Meknes,günümüz başkenti Rabat,Atlas Dağları ardında sahraya açılan Zagora,Atlas okyanusu kıyısındaki Agadir ve Essauira,Cebelitarık Boğazındaki Tanca görülmesi gereken diğer şehirlerdir.
Fas ülkemiz TC.pasaportlulardan vize istememektedir.Ulaşım Türk Hava Yolları ile sağlanabilir.Konaklama konusunda her bütçe ye her standarta uygun tesisler vardır.Ülke de Fransızca nın dışında yaygınlıkla İngilizce bilenler bulunmakta.Bu günlerde Fas a tur yapan seyahat acentalarının sayısı gittikçe artıyor.Acentaların haftalık tur programları tercih edilebilir.Kendi imkanlarınızla bir gezi programı yaparsanız günlük ortalama 40 USA $ karşılığında orta standartta bir gezi geçirebilirisiniz. Fas da günlük 30 $ a Fiat Palio araç kiralamak mümkün.Benzin oldukça ucuz. Ayrıca demiryollarıda şehirler arası ulaşımlarda tercih edilebilir.Ülkede güvenlik sorunu yok. Her ülkede başımıza gelebilecek kap kaç tarzı olaylar burada da olabiliyor.
|
Bu haber 6914 defa okunmuştur.
|
|